Arkeoloji camiası ve akademik çevrelerce, Türk arkeoloji enstitüsünün olmamasının eksikliği uzun yıllardır dile getiriliyordu. 2014 yılı Haziran ayında düzenlenen 36. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu’nda, Prof. Dr. Işın Yalçınkaya’nın bu eksikliği bir kez daha hatırlatması üzerine Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir mektup gönderdi ve Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün kurulması için ilk adım böylece atıldı.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Enstitü’nün hayata geçmesi için görevlendirdiği Hale Ural ve Hakan Tanrıöver tarafından hazırlanan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü projesi, Avrupa Birliği Bakanlığı’na sunuldu ve 2015 yılının Ocak ayında kabul edildi ve proje tanıtım toplantısı, dönemin Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır tarafından gerçekleştirildi.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin ve T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Ulaş Gönen Kırlı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Hakan Ertürk, AB Türkiye Delegasyonu’ndan Program Yöneticisi Seda Erden ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkezi Finans ve İhale Birimi Proje Yöneticisi Engin Yarahmet bağlı bulundukları kurumlar adına bu projenin hem kuruluş hem de ilerleyişinde önemli görevler üstlendiler.
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü proje uygulaması Aralık 2018’de başladı. ‘Kontrat Makamı’ Merkezi Finans ve İhale Birimi, ‘Ana Faydalanıcı’ T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ‘Proje Ortağı’ ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’dir.
TÜRK ARKEOLOJİSİNDE BİR HAYAL GERÇEK OLDU
Hale Ural ve Hakan Tanrıöver liderliğinde kurulan teknik ekip, tüm gücüyle, yüz yılı aşkın süredir hayali kurulan Enstitü’nün hayata geçirilmesi için çalışmalara başladı. Teknik ekip, Enstitü’nün amaçlarına ve faaliyetlerine yönelik çalışmaları sürdürürken, Fatma Şahin tarafından Enstitü için tahsis edilen tarihi Kendirli Kilisesi ve Latin Okulu’nda da (Kendirli Kompleksi) restorasyon için harekete geçildi.
Projenin her bölümündeki ve aşamasındaki çalışmalar, alanında kendini kanıtlamış ve tam liyakat sahibi bilim ve kültür-sanat insanları, bürokratlar, sanatçılardan oluşan 65 uzman ve toplam 430 üyenin meydana getirdiği ekipler ile sürdürülüyor. Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün Proje Koordinatörleri Hale Ural, Hakan Tanrıöver, Proje Yönetim ekibinden Levent Erkan ve Proje Direktörü Aslı Gülgör ile Teknik Ekip Lideri Prof. Dr. Nevzat Çevik, Kilit Uzmanlar Prof. Dr. Kutalmış Görkay ve Güniz Atis Azrak, yoğun istişâre süreçleri ile Türkiye için ideal olabilecek bir enstitünün tasarlanması amacıyla yola çıktılar.
Bu süreçte, Enstitü’nün yasal çerçevesi Prof. Dr. Aydın Gülan ve Mehmet Bülbül tarafından hazırlandı. Enstitü merkezi olarak hazırlanan Kendirli Kompleksi restorasyonu Mimar Onur Özbaşbuğ ve Gökhan Berk nezaretinde gerçekleştirildi; Mimar Levent Çırpıcı tarafından yeni işlevleriyle hayata döndürülen Kendirli Kompleksi’ndeki Arkeometri Laboratuvarı da yine Çırpıcı tarafından tasarlandı. Laboratuvar, Prof. Dr. Rana Özbal’ın danışmanlığında yol haritasını çiziyor ve tüm Türkiye’ye hizmet verecek modern cihazlarla donatılıyor.
ADIM ADIM PLANLANDI
Eğitim programları Prof. Dr. Nevzat Çevik, Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Prof. Dr. Edibe Sözen, Prof. Dr. Fahri Temizyürek ve Doç. Dr. Rana Özbal gibi önemli bilim-eğitim insanları tarafından hazırlandı. Yayın Kurulu’nda yer alan Doğan Hızlan, Mehmet Ulusel, Fahri Aral ve Asım Erverdi gibi önemli isimlerin liderliğinde, Enstitü daha proje aşamasındayken 27 eserin ortaya koyulması için çalışmalar gerçekleştirildi. Enstitü çalışmalarının iletişimi Ali Saydam'ın liderliğinde yürütüldü.
Avrupa Birliği’nin desteğiyle hayata geçen Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün kuruluş çalışmaları, 29 Şubat 2019’da Gaziantep’te geniş katılımla düzenlenen Proje Başlangıç Lansmanı’nda duyuruldu. Ardından, Diyarbakır’da düzenlenen 40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Toplantısı’nda, Enstitü projesinin vizyon ve misyonu en yakın paydaşlar olan bilim insanlarıyla paylaşıldı. Enstitü’nün bilimsel bakış açısıyla gelişimi için çok kıymetli olan akademisyenlerin görüşleri yazılı olarak alındı.
ALANINDA UZMAN KİŞİLERLE YOLA ÇIKILDI
Enstitü’nün kuruluş aşamasından itibaren Türkiye’de bulunan yerli ve diğer ülkelerin misyonlarına ait, arkeoloji odaklı enstitülerin ve araştırma merkezlerinin yöneticileriyle yapılan toplantılarda önemli fikir alışverişlerinde bulunulmaya devam ediliyor. Enstitü bünyesindeki laboratuvarların yol haritası, arkeometri alanında Türkiye’deki ilgili tüm kurumların temsilcilerinin katıldığı bir Arama Konferansı ile netleştirildi. Arama Konferansına şu kurumların temsilcileri katıldı: Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Üniversitesi, ODTÜ, İTÜ, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Mimar Sinan, Hacettepe, Ankara, Batman ve Fatih Sultan Mehmet Üniversiteleri, TTK, TÜBA, TÜBİTAK MAM, MTA, Türkiye Yazma Eserler Kurumu.
Enstitü'nün kuruluş ve geliştirme çalışmaları kapsamında, çeşitli toplantılarla ve birebir gerçekleştirilen görüşmelerle pek çok bilim insanı, kamu personeli, sivil toplum kuruluşu, sanatçı ve bürokrat ile istişarelere devam ediliyor.
KENDİRLİ BİR KÜLTÜR KOMPLEKSİNE DÖNÜŞÜYOR
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün merkezi olarak tahsis edilen, Arkeometri Laboratuvarı, Arkeoloji İhtisas Kütüphanesi, Türkoloji Kütüphanesi ve etkinlik alanlarına ev sahipliği yapan Kendirli Kilisesi ve Latin Okulu, Gaziantep kent merkezinde yer alıyor.
1860 tarihinde Gaziantepli Katolik Ermeniler tarafından inşa edilen Kendirli Kilisesi daha sonra kullanılamaz hâle gelince 1898 yılında yeniden inşa edilmeye başlandı ve 1900 yılında büyük bir törenle açıldı.
1920-1921 yılları arasında 10 ay süren Antep Kuşatması sırasında ‘siper’ olarak kullanılan yapı, sonradan sinema, halkevi, öğretmenevi, Anadolu Turizm Otelcilik lisesi ardından da Gazi Kültür Merkezi olarak kullanıldı ve Gaziantep halkı için hep bir buluşma noktası oldu.
1933 yılında, Ramazan Bayramı’nı geçirmek üzere kente gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Gaziantepliler’e Kendirli’nin balkonundan seslenmişti. Manevi değeri olan günün anısını yaşatmak için Atatürk’ün şu sözleri, Kendirli’nin duvarına işlendi: “Ben Gaziantepliler’in gözlerinden nasıl öpmem ki; onlar yalnızca Gaziantep’i değil, Türkiye’yi de kurtardılar.”
Kendirli’nin Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’ne tahsisinden sonra, Ocak 2019’da başlayan restorasyon çalışmaları iki yıl sürdü. Uzman bir ekibin titizlikle yürüttüğü, Mimarlar Levent Çırpıcı, Gökhan Berk, Onur Özbaşbuğ’un projelendirdiği restorasyon sırasında iki beton tabla ve sekiz kat harç sökülerek orijinal freskler açığa çıkarıldı.
Çalışmalar neticesinde Kendirli, Enstitüsü’nün sergi ve konferans salonunu, çalışma ofislerini, Arkeoloji İhtisas Kütüphanesi’ni, Türkoloji Kütüphanesi’ni, Arkeometri Laboratuvarı’nı ve etkinlik alanlarını kapsayan bir komplekse dönüştürüldü.